Zoonoz
hastalıklar doğal
olarak omurgalı hayvanlardan insanlara,insanlardan da hayvanlara geçebilen
hastalıkların tümü
olarak tanımlanabilir.
İnsanlarla hayvanların
birlikte yaşaması ve hayvanların
ürünlerinden yararlanılması
insanoğlunun varlığı ile
başlayan ve sonsuza kadar devam
edecek olan bir durumdur.
İnsanların önemli bir amacını da
daima güvenilir ve yeterli
gıdaya ulaşma isteği
oluşturmuştur. Özellikle
bitkisel gıdalara göre vücudun
yararlanma ve değerlendirme
düzeyinin daha fazla olduğu
hayvansal gıdalar, bedenen ve
zekâ yönünden daha gelişmiş bir
toplum oluşturulmasının
esaslarındandır.
Dünyamızda insan ve hayvanları
ilgilendiren 150’den fazla
zoonoz hastalığın varolduğu
bilinmektedir. Ülkemizde ise
çoğu sığır,koyun ve kanatlılarda
olmak üzere 40 civarında zoonoz
hastalık mevcuttur. Yabani
hayvanlarda bunların
bulaşmasında rol oynarlar.
Ülkemizde görülen gıda
kaynaklı zoonozlardan bazıları
bruselloz, Kuduz,
salmonelloz, tüberküloz, şarbon,
toksoplazmoz, sarkosistoz ve
tenyoz gibi hastalıklardır.
Son zamanlarda bunlara deli
dana, kuş gribi,
Trichinella ismiyle bilinen
hastalıkda dahil olmuştur.
Bunlara ilaveten evlerimizde
kafeslerde beslediğimiz kuşlarda
oluşan hastalıklar insanlarada
bulaşmaktadır. Bunlarda zoonoz
hastalıklarının önemli bir
bölümünü oluşturmaktadır.
Hastalıkların hangilerin
bulaşacağı sağlık
yetkililerinden öğrenilmelidir.
Zoonoz hastalıklar, halk
sağlığı açısından önemli olmakla
birlikte, çok basit birtakım
korunma önlemlerinin uygulanması
sonucunda bu hastalıklardan bir
çoğunun da önüne geçilebilmesi
mümkündür. Örneğin, etlerin çiğ
veya az pişmiş olarak yenmemesi
ile yukarıda belirtilen bir çok
hastalığın; sütlerin çiğ veya az
pişirilmiş olarak içilmeyip,
iyice karıştırılarak
kaynatılması veya pastörize
edilerek içilmesi veya klâsik
usuller yerine, gelişmiş
teknolojik yöntemlerle elde
edilen et, süt veya bunlara ait
ürünlerin tüketilmesi önemli
bazı halk sağlığı probleminin
ortaya çıkmasına engel
olacaktır.
Bunların yanı sıra,
ilgililerin denetim
hizmetlerini yeterli ve
sürekli olarak yerine
getirmesi, halkın ise
yeterli bilgi ve bilince
sahip olması gerekmektedir.
Halk, çiftlikten sofraya
kadar her aşamasında
veteriner hekim kontrolünden
geçmemiş olan hayvansal
gıdaları ve damgasız etleri
kesin olarak tüketmemeli,
kaynağı belli olmayan
sütleri veya sadece ucuzluğu
nedeniyle bazı hayvansal
ürünleri almamalıdır.
Güvenilir olmayan ve kaynağı
belirsiz hayvansal ürünleri
tüketmektense, sağlık
problemi oluşturmayacak,
kaynağı belli ve temin
edilmesi hem kolay hem de
daha ucuz olan diğer
gıdaların tüketilmesi daha
çok akılcı olmaktadır. Sonuç
olarak, insanların hayvansal
gıdalara olan talebi sürekli
olarak devam edeceğinden zoonoz hastalıklarla her
zaman karşı karşıya
kalınabilecektir. Ancak, bu
durumun, bilgiye ulaşımın
oldukça kolaylaştığı
zamanımızda üstesinden
gelinebilir. Zoonoz ve gıda
kaynaklı bir çok problemin
çözülmesi mümkündür.
|